8 Ekim 2007 Pazartesi

Denize doğru bir adım


Tekrar Merhaba,

2006 Yılı'nın başlarıydı, "sahibinden.com" sitesinde ikinci el otomobil ilanlarına bakarken "deniz araçları" bölümü dikkatimi çekti. Şöyle bir bakmak istedim neler var neler yok diye... Tekneleri incelemeye başlayınca, yaklaşık 10-11.000 YTL den başlayan fiyatlara bir motoryat alınabileceğini anladım. İşte o günden sonra hergün, tekne ile ilgili sayfaları incelemeye başladım. Tekne borsası, teknetr vs. vs.

O zamana kadar, tekne almanın çok zor birşey olduğunu düşünür, denizcilik işi ile uğraşanların çok zengin olması gerektiğine inanırdım. İşin içine girdikçe bu düşüncenin yanlış bir düşünce olduğunu gördüm. Yani istedikten sonra düşük bir bütçeyle bile bu işe girilebileceğini anladım .

Evde eşime de açtım konuyu, dedim ki ; "internette gezerken birkaç tekne gördüm, bir tekne alsam hem boş zamanlarımda bu işle ilgilensem hem de ara sıra haftasonları denize açılsak hep birlikte..." O da beni tüm kalbiyle destekledi, hiç şevkimi kırmadı bu konuda... Eşime gerçekten minnettarım.

Uzun uzun teknelere bakıp araştırmalar yaptıktan sonra, arkadaşım Okan'ın küçük balıkçı teknesini almaya karar verdim. Tabi almadan bayağı kafasını şişirdim, çok kez yanına gidip geldim. Önce balık tuttuk, biraz gezdik, hatta birgün eşimi bile gezdirdim. Sonrasında geldik yer bulma meselesine... Kalamış Marina'da yaklaşık 3-4 ay bana sıra gelmesini bekledim. Gel gelelim bir türlü yer bulamadım. Bu sırada sorabildiğim her yere sordum, ya garip garip çılgın fiyatlar verdiler yada yerimiz yok dediler.

Diğer taraftan "Amatör Denizci Belgesi" almak için sınavlara hazırlanmaya başladım. O günlerden birinde yine eski arkadaşlarımdan Kerem'ler o akşam bize yemeğe geldiler. İşte ilk defa o gece Mac Gregor 26 adlı teknenin ismini duydum ve ciddi olarak almak için araştırma yapmaya başladım. Hatta Amerika'daki fabrikası ile bile görüştüm.

Yelken'den o kadar korkarken ve hatta yelken'in "y" sini bilmezken, İstanbul Yelken'de kursa başlamaya karar verdim. Yaklaşık 1 ay süren kurstan çok zevk aldım.

Sonunda bayağı araştırdıktan sonra 1 Eylül 2006 tarihinde Kalamış Marina'da yeri ile birlikte bulduğum Mac Gregor 26X'i satın aldım.

2 Ekim 2007 Salı

Tüm Dostlara Merhaba ...


Hatırlıyorum da, ben küçükken haftasonlarında ailemle birlikte Yoğurtçu Parkı'na teyzemlerin evine giderdik. Kilerlerinde, tahtadan özel olarak yapılmış salıncak gibi bir platformun üzerinde, uzun kuyruklu, demir, alüminyum rengi, üzerinde kapağı olmayan bir motor dururdu. Eniştem o motoru her yere taşırdı. Gidilen yerlerde sandal kiralanarak balığa çıkılır yada gezi yapılırdı. Çok severdi denizi.. Hala çok sever Allah uzun ömürler versin.

Tabi Kadiköy Yoğurtçu Parkı'nı da unutmamak gerek... Halen park olarak kullanılan ağaçlık olan yerin en sağında balıkçı barınağı ve sandal kiralamak için bir yer vardı. 1970 li yıllardı o yıllar... İşte benim de denizle tanışmam o yıllar oldu. Aslında genelde kara adamıydım.. Belki de babamın da kara adamı olmasından dolayı ) Denizle pek işimiz olmazdı... Daha ziyade birlikte futbol oynardık, arabasını kaçırır küçük kazalar filan yapardım )

Bu arada uzun yıllar gittiğimiz Bayramoğlu serüvenlerimiz var... Yüzmeyi orada öğrendim. Önceleri kolluk, tek kolluk, palet ve sonunda zor da ek bir yardımcı olmadan yüzmek... Yorucu ama hoş bir duyduydu.

Sonra yine küçükken hatırladığım, Marmaris Martı Tatil Köyü'ndeki optimist maceralarımdı.

Babam surf yapıcam diyip, yelkenin üzerine düşüp pes ettiğinde, ben hayatımda ilk defa yelkeni ve salması olan, iplerle idare edilen birşeyi deniyordum. Hayal meyal hatırlıyorum o günleri. Tabi sonra hayatımda çok yer tutan tekne gezileri ve uzun bir Mavitur seyahati.. O zamanlar Türkiye'de Mavi Tur herkesin bildiği birşey değildi... Kaptanlar bana kullandıracak diye heveslenirdim koca tekneleri.

Bir de 1990' lı yıllarda lise arkadaşlarım Murat, Çağrı, Kerem ve Kerem'in ailesi ile yaptığımız uzun tekne turu... Bir boğazdan geçerken kaptan teknenin başına gidip bana dümeni ne tarafa çevirerek gitmem gerektiğini göstermişti. Bir ara adamın kolları çıkacaktı dümeni sancak tarafa kırmam için.

Çok güzel günlerdi. O günleri çok özlüyorum. Yaşadığım her an aslında çok güzeldi... O günleri çok özlüyorum diye bugünlerde yaşadıklarımdan da mutsuzum demek değil ) Artık bir ailem var. Eşim, oğlum ve ben... Büyüyoruz anlayacağınız.

Şimdi sıra bu yelkenli konusuna nasıl geldik o önemli... Ona sonra devam edeceğim.

Tüm dostlara tekrar Merhaba... Hoşgeldiniz ve iyi ki geldiniz sayfaya .