Cumartesi günü öğle saatlerine doğru eşim, oğlum ve ben Burgaz adaya gidip küçük bir ziyafet çekmeye karar verdik ve hemen atladık arabamıza, Kalamış Marina'ya vardık. Lidya'ya vardığımız anda çözdüm halatları ve hemen yola çıktık. Yaklaşık 1 saat 15 dak gibi bir sürede 4,5-5 knot hız ortalamayla -motor genova- Burgaz Ada'ya vardık. Biraz da oğlumun uyanmasını bekledikten sonra karaya çıktık. Tabi ufaklık uzun zamandır sessizce denizin üzerinde sallanarak uyumayı unutmuştu, tekneyi görünce uyuyakaldı desem pek de abartmış olmam.
Neyse sonrasında geçtik Barba'ya ve her zamanki lezzetli balık-meze-rakı üçlümüzü birleştirdik. Eşim antibiyotik aldığından bu sefer rakıyı kendi kendime içmek zorunda kaldım. Fakat o da Coca Cola'yla bana eşlik etti.
Bir ara tesadüfen oralarda gezen müzisyenler içeri girip de fasıl yapmaya başlayınca bayağı da eğlendik ve hoş zaman geçirdik.
Tam kalkmamıza yakın oğlumu parka götürdüm, çok soğuk olduğundan pek fazla kalamadık ve geri döndük. Bir baktım ki sevgili komşum Ergan'da teknesiyle benim teknenin yanına aborda olup yan masamıza oturmuş. Biraz sohbet biraz muhabbet, sonrasında kalktık.
Dönüş yolunda Lidya ile ilk defa bu sertlikte bir havada yola çıktığımızı anladım. Hava muhtemelen 10-12 knot civarında esiyordu ve dalga boyu da yaklaşık 1.0- 1,5 metre seviyelerindeydi. Ben oğlumla eşimi fazla da rahatsız etmemek için yine ana yelkeni açmadım, buna rağmen motor- genova yaklaşık 6,5 knot ortamalayla bayıla bayıla Kalamış'a vardık. Tabi gidişten çok daha kısa sürdü dönüş ve hava kararmaya yüz tutmuşken pontona bağlandım.
Aslında nasıl da ana yelken genova gelmek istedim, anlatamam. Fakat benden söylemesi; ailenizi veya misafirlerinizi yatırıp da sakın korkutmayın bir daha zor gelirler sizle..
Herkese iyi haftalar...